fbpx

Okul Öncesİ Çocuklari İÇİn İngİlİzce kelİme eĞİtİm programi

Ekleyen : Okul Öncesi Forum

Tüm Yazıları
[ad_1]

  • IATS09_01-99_1226.pdf
    18.5 KB
    Görüntüleme: 17

OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARI İÇİN İNGİLİZCE KELİME EĞİTİM PROGRAMI

5. Uluslararası İleri Teknolojiler Sempozyumu (IATS’09), 13–15 Mayıs 2009, Karabük, Türkiye
OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARI İÇİN İNGİLİZCE KELİME EĞİTİM PROGRAMI
VOCABULARY LAERNING SOFTWARE FOR KINDERGARTEN CHILDREN
Nursal ARICI a, * ve Cansel DEMİR b
a, * Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Ankara, Türkiye, E-posta: nursal@gazi.edu.tr
b Gazi Üniversitesi, Bilişim Enstitüsü, Ankara, Türkiye, E-posta: cansel_cansel@hotmail.com
Özet
Konuşma tanıma ve sentezleme teknolojileri, yazılı bir metni akustik ortama, anlaşılır ve doğal bir şekilde taşımayı, akustik ortamdaki sesi de bilgisayar aracılığıyla metne dönüştürmeyi amaçlayan sistemlerdir. Günümüze kadar geliştirilmiş ve halen geliştirilmekte olan bu teknolojilerle ilgili çalışmalar, çok büyük oranda İngilizce dil yapısının özellikleri esas alınarak gerçekleştirilmiştir. Son yıllarda görsel-işitsel iletişim teknolojilerinin hızla gelişmesi, eğitimde de bu teknolojilerin kullanılmasını zorunlu hale getirmiştir. Gelişen teknolojilerin öğretmen ve öğrenciye sağladığı olanaklardan yararlanmaya en çok gereksinim duyan alanların başında yabancı dil dersleri gelmektedir. Biz de bu çalışmamızda konuşma tanıma ve sentezleme teknolojisindeki yenilikleri yabancı dil eğitimine taşımayı amaçladık. Bu amaç doğrultusunda, bilgisayar destekli yabancı dil eğitimi alanında kullanılmak üzere konuşma tanıma-sentezleme teknolojilerinin entegre edildiği bir eğitim yazılımı hazırlanmıştır. Bu yazılımın en belirgin özelliği, İngilizce kelime bilgisi öğrenmede kullanıcıya farklı etkinlikler sunarak hem dinleme, hem de telaffuz eğitimi için destek verebilmesidir. Bu bildiride, hazırladığımız yazılım tüm özellikleri ile tanıtılmaktadır.
Anahtar kelimeler: Konuşma Tanıma-Sentezleme Teknolojileri, Bilgisayar Destekli Dil Öğrenme, Yabancı Dil olarak İngilizce Kelime Bilgisi Öğrenme.
Abstract
Speech syntesizer is a system that aim at carrying the text to an acoustic surroundings understandably and naturally. Similarly voiced expression recogniser is a system that aim at transforming the voice in acoustic surroundings to tha text by computer. The researchs about voiced expression recogniser have materialized highly in English Gramer. İn last years, it makes essential using new materials in education that visual-acoustic comminication appliances have improved rapidly. Foreign language lessons are the first of the satements which needs to benefit from the possibilities that the education Technologies obtained to teachers and students. İn that study, we purpose to adapt the improvements in voice technologies to foreign language education. Throught this aim, a protoptype software presented for computer assisted foreign language training by using voice technologies will be introduced completely. The target group of this application has been choosen as kindergarthen students who do not have reading-writing skills in their native language.
Keywords: Speech Recognition-Synthesis Technologies, Computer Aided Language Learning, English Vocabulary Learning as foreign lanuage
1. Giriş
Avantajları son yıllarda ortaya çıkan konuşma teknolojisi, bizim makinelerimizle ve makinelerin bizimle konuşmasına imkan sağlayan sistemlerdir. Konuşan makinelere olan ilgi yeni değildir. Bu teknolojiler hakkında belgeye dayalı araştırmalar 1700’lere dayanır. Araştırmacıların bu alanı seçmesindeki sebep faydalı olmasına ek olarak karmaşık ve zorlu olmasıdır.
Konuşma teknolojisi çalışmaları disiplinerarası bir yaklaşım izler. Çoğu zaman ses bilimi olarak anılan bu saha akustik, dilbilimi, mühendislik, fizyoloji, fonetik, istatistik, iletişim teorisi, eğitim, hukuk ve anlambilim gibi birçok dalı ilgilendirir.
Teknolojinin olgunlaşmasıyla sesli cihazlara yatırımlar giderek artmıştır. Bu günlerde bu sektöre temeller atılmakta ve konuşma teknolojisi kullanan ürünler halkın kullanımına uygun hale gelmektedir.
Sesli teknolojiyi kullanan ürün ve sistemlerin pazarlama mücadelesinin kesin bir başlama ve bitme noktası yoktur. Ancak sesli girdi teknolojisinin gelişiminin henüz başlangıcında olduğu açıkça söylenebilir [1].
Konuşma sentezleme yazılı bir metni akustik ortama, anlaşılır ve doğal bir şekilde taşımayı amaçlayan sistemlerdir. Bir metinden konuşma sentezleyicinin (MKS) asıl amacı, bilgisayara ister bir operatör yada tarayıcı tarafından ister bir OCR sayesinde tanıtılmış olsun girilen metni okumaktır. Okuma anlaşılır ve doğal olmalıdır [2]. Sentezlenen konuşmanın kalitesi arttıkça bu sistemlerin kullanım alanları da artmaktadır. Örnek uygulama alanlarına; sesli yanıt sistemleri, dil eğitimi, konuşan oyuncaklar, sesli uyarı sistemleri ve dilbilim araştırmaları sayılabilir [3]. Tüm bunların ışığında eğer çocuklarımızın oyuncakları konuşabiliyorsa mikrodalgaların, buzdolapların ve bulaşık makinelerinin konuşabileceğini düşünmek de mümkündür[1].
Sesli ifade tanıma ise akustik ortamdaki sesi bilgisayar aracılığıyla metine dönüştürmeyi amaçlayan sistemlerdir. Bu sistemler hazırlanırken karşılaşılan başlıca zorlukları telaffuz, kısaltmalar, numaralar ve vurgu olarak sıralayabiliriz [4].
Konuşmanın insan-bilgisayar arabiriminin vazgeçilmez bir bileşeni olduğunu fark etmek uzun sürmüştür. Alexander ve Lincoln, Bilgisayar Destekli Eğitim (BDE) cihazı inşa etmeyi amaçlayan bir makalede konuşma ve görüntü birleşiminin kısa ve orta vadede bilgisayar destekli © IATS’09, Karabük Üniversitesi, Karabük, Türkiye
ARICI, N. ve DEMİR, C.
öğretimin en güçlüsü olacağını belirtmiştir. MKS’de metin girdi şeklinde kullanılır ve gerekli parametreleri sağlamak için bilgisayarın sentezleyiciyi yürütmesiyle işleme tabi tutulur. Bu işlem telaffuz ve ölçü aşamalarını içerir. Telaffuz aşamasında yazılı metni fonetik metne dönüştürmek için bir dizi harfe fonasyon kuralları uygulanır. Ölçü aşamasında cümleye nedensel bir vurgu kazandırılır.
BDE günümüzde güçlü imkânlarına rağmen gerçek potansiyelini yansıtmamaktadır. BDE’ in cazibesini büyük oranda arttırmak için konuşmayı insan-bilgisayar arabirimi içerisine dâhil etmektir. Bu şekilde öğretmen-öğrenci etkileşimine daha yakın bir BDE yazılımı mümkün kılınır. Konuşmayı oluşturmanın en mantıklı yolu MKS sistemlerinin yapısında bulunan esnekliktir. Çünkü yerleştirilmesindeki basitlik fazladan kutu ve kablolar gerektirmez [5].
Bilgisayarların çocuk üzerindeki etkisi görsel ve işitsel olarak görülmektedir. Görsel etki, ekranda çıkan şekillerden ve yazılar tarafından oluşmaktadır. Ekranda bulunan her yeni imaj, çocuk için bir yenilik taşımaktadır. Bu nedenle de uyarıcı durumundadır. Bilgisayarla çalışan çocuk, ekrandaki bilgi akışına ayak uydurarak dikkatini sürekli yoğunlaştırmak ve her yeni ekran görüntüsünde uyarılmak durumundadır. Bilgisayarla eğitim, çocuğun oyun içinde öğrenmesini sağlamaktadır. Ayrıca çocuk için ilgi çekici bir araçtır. Çocuk bilgisayarın belli tuşlarını kullanarak, ekranda görüntülerini değiştirerek, farklı şekiller, sonuçlar elde eder. Örnek olarak, birbirinin aynı olan iki şekli bulmak, birini diğerinin içine yerleştirmek çocuk içi bir oyundur. Hâlbuki o anda farklı geometrik şekilleri ayırt etmeyi öğrenmektedir.
Anaokulu eğitiminin amacı; çocuğun bütün gelişim alanlarını desteklemektedir. Bilgisayarlar, modern teknolojinin sembolleridir. Çocukların gittikçe gelişen araçla erken deneyim kazanmaları gerekmektedir [6].
Çocukların bilgisayar ekranında çizdiği bir resmi, hareket ettirdiği bir objeyi ya da gördüğü kahramanları anlatma eğilimi gösterirler ki bu da onların dil gelişimine büyük bir katkı sağlamaktadır. Scott ve Ytberg’e göre ise, çocuklar ile yetişkinlerin dış dünyayı algılamalarının birbirinden çok farklı olduğu; yetişkinler dış dünyadan gelen uyarıcıları algılayabilmek için birçok soru sorarken çocukların sadece görme, duyma ve dokunma duyuları ile hareket ettiklerini belirtmektedir. Bu nedenle de çocuklara dil öğretirken derslerin daha anlaşılabilir ve eğlenceli geçebilmesi için görsel-işitsel destekleyici materyallerin kullanımının zorunluluğu üzerinde durmaktadır [7].
Yabancı dil öğretimi uzun vadeli, süreklilik taşıyan ve çocuğun beyin gelişiminde etkili olan bir olgudur. Bu doğrultuda dil bilimcilerine göre 5–11 yaş grubu öğrencilerine yabancı dil öğretmek biçimsellik taşımaz. Bu yaş grubu öğrenciler; yaşları, fiziksel, ruhsal, psikolojik ve sosyal durumları ele alındığında “eğitim-öğretim” yapılması en kolay, ancak özel ve bilinçli bir dikkat gerektiren bir gruptur.
Bu yaş grubundakiler; dili analiz edemezler, dokundukları, gördükleri somut olayları ve nesneleri algılayabilirler. Öğrenme sürecine dinleme becerisi ile başlarlar sonra sırasıyla konuşma, okuma ve yazma ile devam ederler. Çok zengin bir düş gücüne sahiptirler, kısa zamanda yaptıkları etkinliklerden sıkılırlar, sürekli tekrara gereksinim duyarlar. Anımsamaları için ilginç ve akılda kalıcı materyallere gereksinim duyarlar, paylaşma ve iş birliğini öğrendikleri etkinlikleri severler. Çocukların bu özellikleri dikkate alınırsa, erken yaşta yabancı dil öğrenimine başlamak; sosyal, fiziksel, ruhsal, psikolojik ve zihinsel gelişimlerini etkili bir biçimde hızlandıracaktır [8].
Bu süreçler göz önüne alındığında anaokulunda yabancı dil eğitiminde kullanılan bazı öğretim teknikleri şöyle sıralanabilir[9-10]; Zıt anlamlar / Eş anlamlar (Antonyms / Synonyms), Oyunlar (Games), Karışık kelimeler (Jumbled Sentences), Öğrenci özerkliği (Learner Autonomy), Ezberleme (Memorization), Şarkılar (Songs). Bu teknikler, çağdaş eğitim araç-gereçleriyle zevkli bir ortamda etkin yöntemlerle desteklenmeli ve çocuklar yabancı dilin yaşamlarında ne kadar yararlı ve gerekli olacağı konusunda inandırılmalıdır. Her ne kadar nörodilbilim verilerine göre çocukların yabancıl dil öğrenimine erken yaşlarda anadili öğrenimi ile birlikte başlamaları, iki dilin de öğrenimini olumlu yönde etkilediğini gösterse de, Türkiye’ de okullarda yabancı dil öğretimine ilköğretim 4. sınıftan başlandığı gerçeği göz önünde tutulduğunda öğrenciler ana dilini önemli ölçüde öğrenmiş olarak yabancı dil öğrenmeye başlamaktadırlar. Dolayısıyla belli bir yaştan sonra yabancı dil öğrenirken bireyler, önceden edindikleri, iletişim ve düşünce aracı olarak kullandıkları ana dillerindeki göstergelerle yabancı dilin göstergeleri arasında ilişki kurarak ikinci bir dili öğrenirler. Her seferinde ana dildeki şifre ve dizimler bilinçaltında çağrışım yoluyla anımsanacaktır. Bu nedenle, “anadilinde anlatım güçlükleri olan öğrencilerden yabancı dili öğrenmelerinde başarılı olmalarını beklemek boş bir umuda kapılmak olur.” [11].
Son yıllarda görsel-işitsel iletişim araçlarının hızla gelişmesi, eğitimde de yeni araç-gereçlerin kullanılmasını zorunlu hale getirmiştir. Gelişen eğitim teknolojisinin öğretmen ve öğrenciye sağladığı olanaklardan yararlanmaya en çok gereksinim duyan alanların başında yabancı dil dersleri gelmektedir. Yabancı dil eğitiminde bir yandan dilbilgisine yer verilirken, öte yandan da çağdaş eğitim araç gereçlerinden faydalanılan bir yöntemi izlemek öğrenciyi başarıya taşıyabilecek en uygun yoldur.
Yabancı dil öğretiminde bugünün koşullarında arzu edilen düzeye ulaşılamamasındaki nedenlerden biri de, öğretimde çağdaş eğitim araç gereçlerine yeterince yer verilmeyişinden kaynaklanmaktadır. Çok araçlı bir öğretim, tek bir araca dayandırılan öğrenimden daha verimli olur. Araçlarla desteklenen öğretimin, yalnızca anlatıma dayalı öğretime göre daha etkin olduğu, teknolojinin ve kitle iletişim araçlarının geliştiği günümüzde yadsınamaz bir gerçektir. Öğrenmeye teşvik eder. Öğretimi zenginleştirir, somut ve daha kalıcı bilgi sağlar. Öğrencilerin konuşma, dinleme ve dinlediğini anlama becerilerini geliştirir [12].
Sınıf içi etkinliklerde sözel iletişimin eksikliklerini gidermede ve özellikle yabancı dil öğretiminde doğal bir ortamın sağlanmasında görsel ve işitsel araçlar en etkili ders araç ve gereçleridir. Öğrencilerin öğrendikleri yabancı dilin seslerini en iyi ve doğru bir şekilde telaffuz edebilmeleri çok önemlidir. Özellikle işitsel- görsel yöntem araç-gereçlerin kullanımıyla yabancı dil öğretiminde büyük kolaylıkların sağlanacağını göstermiştir [13-14].
ARICI, N. ve DEMİR, C.
Bu bildiride, bilgisayar destekli dil öğrenmede, di eğitimi literatüründe öngörülen öğretim teknikleri kullanılarak geliştirdiğimiz yazılım tanıtılmaktadır. Bu yazılımı, geleneksel dil öğrenme yazılımlarından farklı kılan en belirgin özelliği, entegre edilen konuşma tanıma-sentezleme teknolojisi ve görsel-işitsel öğelerle zenginleştirilmiş arayüzü sayesinde, kullanıcıya hem dinleme, hem de telaffuz etkinlikleri sunmasıdır. Aşağıdaki kesimlerde hazırladığımız yazılım tüm özellikleri ile açıklanmaktadır.
2. Okul Öncesi Çocukları İçin İngilizce Kelime Eğitim Yazılımı
2.1 Amaç
“Bilgi ve İletişim çağı” olarak adlandırılan çağımızda, bilgi ve iletişim teknolojileri hızla gelişmekte, kullanımı yaygınlaşmakta, bu suretle insanlar arasında iletişim kolayca kurulabilmektedir. Çağımızın sunduğu bu fırsatlar bize, gelişen teknolojiyi kullanabilen, takip edebilen, geliştirebilen bireyler olma sorumluluğunu yüklemektedir. Öte yandan gelişen teknolojiler, iletişimi kolaylaştırmakla birlikte “dil”in önemi daha da artmaktadır. Gerek kültürel, gerekse ticari olarak çok yönlü iletişimin kurulabilmesi “konuşulan dil“ sayesinde gerçekleşmektedir. Bu nedenle çağa uygun bireyler olabilmenin bir diğer sorumluluğu da, anadilin dışında ikinci bir konuşma dilini (yabancı dil) bilmektir. Bu durumda, çağımızın yüklediği sorumlulukları yerine getirirken, bireylere gelişen teknolojinin imkanlarından yararlanarak ikinci bir dilin öğrenilmesinde destek sağlayacak öğrenme/öğretme materyalleri öne çıkmaktadır. Bu bildiriye konu olan yazılım, bilgisayar ve bağlantılı çoklu ortam teknolojilerini kullanarak yabancı dil öğrenmeyi kolaylaştıracak bir öğrenme/öğretme materyalidir. Amacımız, olabildiğince erken yaşta teknolojiyi kullanarak ikinci bir dilin öğrenilmesini kolaylaştıracak bir öğrenme/öğretme materyalini geliştirilmektir. Bu materyal yardımıyla bireylerin, çağa uygun olarak, erken yaşta teknolojiyi kullanarak yabancı dil öğrenmelerine katkı sağlanacağı düşünülmektedir. Bu gerekçelerle yazılımın hedef kitlesi henüz kendi anadilinde okuma-yazma becerilerine sahip olmayan anaokulu öğrencileri olarak belirlenmiştir. Hedef kitle dikkate alındığında öğrenme-öğretme kapsamına giren her bir öğrenme-öğretme hedefinin görsel-işitsel nesneler halinde tasarlanması ve yazılımının bu doğrultuda geliştirilmesi önem taşımaktadır. Bu görsel-işitsel öğelerin öğrenci ile etkileşimli olarak çalışmasını sağlayacak yazılımının arayüz tasarımında C# programlama dili, dinleme ve telaffuz etkinlikleri tasarımında ise, Microsoft Speech Server altında çalışan SAPI (Speech Application Programming Interface) ve Speech Application MKS teknolojisi kullanılmıştır.
2.2 Kapsam
Yazılımın içeriğindeki kelimeler, okul öncesi eğitim kurumlarının İngilizce eğitim programlarında yer verdiği kavramlarla sınırlandırılmıştır. Bu kavramlar, Çizelge-1’de sunulmaktadır:
Çizelge 1 Yazılıma dahil edilen kelimeler
Renk
Sayı
Hayvan
Beden
Taşıt
Kırmızı
Bir
Kedi
Baş
Araba
Mavi
İki
Köpek
Saç
Tren
Sarı
Üç
Balık
Göz
Uçak
Yeşil
Dört
Tavşan
Kulak
Otobüs
Beyaz
Beş
Kuş
Burun
Kamyon
Siyah
Altı
Tavuk
Ağız
Motosiklet
Gri
Yedi
At
Diş
Traktör
Mor
Sekiz
Eşek
El
Pembe
Dokuz
İnek
Ayak
Turuncu
On
Koyun
Parmak
Kahverengi
Maymun
Fare
Tilki
Ayı
Aslan
Giriş bölümünde kullanıcının dikkatini çekmek, içerik hakkında genel bilgi vermek amaçtır. İlgi çekmek için resimler kullanılmıştır. Bu bölüm; Renk, Sayı, Hayvan ve Beden alanlarından birini seçerek programın başlatıldığı bölümdür (Şekil1). Resimlerin üzerine gelindiğinde ilgili alan seslendirilmektedir. Numbers, Colours vb.
Şekil 1 Giriş Penceresi
Alanlardan hangisi seçilirse seçilsin, ilk pencere, o alana ait kelimelerin bilgisayar tarafından seslendirildiği penceredir. Şekil 2 ‘de görüldüğü gibi Beden alanına ait kelimeleri ifade eden resimler pencereye yerleştirilmiştir. Çocuk fare yardımıyla resimler üzerine geldiğinde bilgisayar MKS sistemini kullanarak kelimenin İngilizce karşılığını seslendirmektedir.
ARICI, N. ve DEMİR, C.
Şekil 2 MyBody(Beden) Etkinlik Penceresi
Çocuk, ekran üzerindeki resimlerin üzerine fare yardımıyla gelerek kelimelerin okunuşlarını dinleme etkinliğini istediği kadar tekrarlayabilir. Telaffuz etkinliği yapmak üzere kendini hazır hisseden çocuk seçtiği bir kelimenin üzerine tıklayarak onu seçer ve ekranda bulunan “Speak” düğmesine basar. Mikrofonu kullanarak bu kelimeyi söyler. Yazılım, konuşma sentezleme sistemi yardımıyla çocuğun söylediği kelimeyi ekrana yazdırır. “Stop” düğmesine bastığında kelimeyi doğru okuyup okumadığı kontrol edilir. Doğruysa yeşil simge ile yanlışsa kırmızı simge ile geri bildirim verilir.
Çocuk ekran üzerindeki bütün kelimeleri dinledikten ve telaffuz ettikten sonra bu etkinliğe ait oyunlara geçebilir. Bu bölümde çocuk, çalışmak istediği alanları seçerek çeşitli etkinlikleri uygular. Bu etkinlikler hazırlanırken yabancı dil öğretiminde kullanılan “Oyun” ve “Karışık Kelimeler” teknikleri kullanılmıştır.
Bu etkinliklerden biri, sürükle-bırak etkinliğidir. Şekil-3’ de Beden alanına ait sürükle-bırak etkinliği görülmektedir.
Şekil 3 Sürükle-Bırak Etkinliği
Bilgisayar rasgele seçtiği kelimeyi seslendirir. Çocuk duyduğu bu kelimeyi resimlerden seçer ve ekranda bulunan kutuya sürükleyip bırakır. Eğer yanlış resmi bırakırsa Şekil’ 3 de görüldüğü gibi çarpı işaretiyle karşılaşır. Eğer doğru resmi bırakırsa resim kutuya yerleşir. Kelimenin üzerine fare ile gelindiğinde bilgisayar kelimeyi seslendirir. Kelime değiştirmek için ekran üzerinde bulunan büyük yinele düğmesi kullanılmalıdır. Ayrıca resimler üzerine fare ile gelindiğinde de çocuk kelimenin okunuşunu dinleyebilir.
Etkinliklerden bir diğeri de çocuğun doğru telaffuzu kazanması amacıyla yapılmıştır.
Şekil 4 Animals (Hayvanlar) Etkinlik Penceresi
Çocuk Şekil 4’ te ters olarak görünen hayvan resmine ait kelimeyi “Speak” düğmesine basarak mikrofona söylemektedir. Söylenen kelime ekrana yazdırılır. Çocuk “Stop” düğmesine bastığında kelimeyi doğru telaffuz edip etmediği kontrol edilir. Eğer doğru telaffuz ettiyse resim düzelir. Çocuk ekrana gelen resme ait kelimeyi doğru telaffuz etmeden bir sonraki resme geçemez. Böylelikle tüm kelimeleri doğru telaffuz etmesi sağlanır. Bu etkinlik Taşıtlar, Bedenimiz ve Hayvanlar alanlarının üçünde de vardır.
Renkler alanında farklı olarak renk isimlerini doğru telaffuz ederek çocuklara boyama yaptırılmaktadır.
Şekil 5 Colours (Renkler) Etkinlik Penceresi
Çocuk ekranda gördüğü rengi “Speak” düğmesine basarak söylediğinde ekranda telaffuz ettiği şekilde yazılır. “Stop” düğmesine bastığında doğru telaffuz edip etmediği kontrol edilir ve eğer doğru telaffuz ettiyse sağ tarafta görünen çiçek resminin söylenen renge ait yerleri boyanır. Çocuk ikinci renge geçmek için yinele butonunu kullanır. Sırasıyla bütün renkler ekrana gelir ve çocuk doğru telaffuz ettikçe resim boyanır.
ARICI, N. ve DEMİR, C.
3.Sonuç
Yabancı dil eğitiminde bilgisayarları cazip kılan unsur, bilgisayarların çoklu ortam teknolojilerini kullanarak yabancı dili dinleme, konuşma gibi etkileşimli ortamlar yardımıyla öğretme potansiyeline sahip olmasıdır. Özellikle konuşma tanıma ve sentezleme teknolojileri konuşmanın hem sentezlenmesi hem de tanınması işlevini yerine getirebilmeleri özelliklerinden dolayı kullanıcı ile bilgisayarlar arasında iki yönlü etkileşimin kurabilmesini sağlar. Bu yönüyle söz konusu bu teknolojiler yabancı dil eğitiminde dinleme, konuşma ve telaffuz eğitimi etkinliklerine katkı sağlayabilecek durumdadır.
Teknolojik gelişmelerin yabancı dil eğitimine sağlayabileceği katkılara rağmen ülkemizdeki yabancı dil eğitiminde yaşanan sorunlar incelendiğinde görüldü ki, yabancı dil eğitimi kalabalık sınıflarda, öğretmen merkezli olarak, ders kitaplarına bağımlı bir şekilde ve teknoloji desteğinden yoksun olarak yürütülmektedir. Özellikle ders öğretmenleri tarafından ihtiyaç duyulmasına rağmen, yabancı dil öğretimini zenginleştirecek, öğrencilerin derslerde aktif kılınmasını sağlayacak teknolojik araç-gereç (CD, DVD, Teyp vb.) bulma konusunda yaşanan zorluklar okullarımızda yabancı dil eğitiminde çağımıza uygun öğretim metotlarının henüz yeterince kullanılamadığının işaretleridir. Bu noktadan hareketle yaşanan sorunlar ve ihtiyaçlar doğrultusunda, yaşadığımız çağa uygun olarak olabildiğince erken yaşta teknoloji ile içiçe yabancı dil(İngilizce) öğrenmelerine katkı sağlayabilmek üzere, bireysel çalışma ortamı olarak kullanabilecekleri bir yazılım geliştirilmiştir. Bu yazılım, ihtiyaçlar doğrultusunda hazırlanacak bu türden yazılımlara bir ön model teşkil edebilecek, kapsamı ve hedef kitlesi sınırlı tutulmuş bir yazılımdır. Anaokulu(4-6 yaş) çağındaki çocuklara verilen yabancı dil(İngilizce) ders müfredatları ile paralel olması, konuşma tanıma-sentezleme teknolojilerinin entegre edilmiş bir yazılım olması kullanılabilirliğini artırıcı unsurlardır. Bu çalışmada tanıtılan söz konusu bu yazılımın özellikle dinleme, konuşma ve telaffuz eğitimlerinde öğrencilerin kendi kendilerine de çalışarak bireysel öğrenme kazanımlarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu uygulama çalışması ile işaret edilmeye çalışılan bir diğer husus, öğrencilerimizin okullarımızda okutulan ders kitaplarının dışında, bu kitaplarla paralel, aynı zamanda teknolojiyi kullanabilecekleri, sadece kullanmayıp onunla karşılıklı etkileşim içinde kendi kendini denetleyebilecekleri öğrenme ortamları hakkında fikir verebilmektir.
Teşekkür
Bu çalışma, 07/2007-38 Proje kodu ile Gazi Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmektedir.
Kaynaklar
[1] Teja, E.R., Teaching Your Computer To Talk – a manual of command and response. Tab Boks Inc., USA, 1981.
[2] Dutoit, T., An Intoduction ta Text to Speech Synthesis, Klywer Academic Publishers, Dordrechit Boston London,1997.
[3] Uslu, B., Türkçe Metinden Konuşma Sentezleme, Doktora Tezi Öneri Raporu, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
[4] Cook S. , Speech Recognition How To, Speech Recognition HOWTO, 2007.
[5] Lewis , E., Speech Synthesis In A Computer Aided Learning Environment, IEEE UK IT Conference Vol., 19-22, 294 – 298, 1990.
[6] Coşkun, F., Anaokuluna Giden Beş Yaş Çocuklarının 1-5’e Kadar Sayı Sembollerini Öğrenmelerinde Geleneksel Eğitim ile Bilgisayar Eğitiminin Karşılaştırılmalı Olarak İncelenmesi, Bilim Uzmanlığı Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimler Enstitüsü, Ankara, 1990.
[7] Ağan, Ş. İ. , Dil Öğretiminin İlköğretim Okul Öncesi Eğitimi Anasınıfı Öğrencilerinin Öğrenme ve Hatırlama Düzeyleri Üzerinde Etkisi, Yüksek Lisans, Muğla Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Muğla, 2004.
[8] Okul Öncesi Eğitim Kurumları ve İlköğretim Okulu Yabancı Dil Öğretim Etkinlikleri Programının Uygulanma Esasları, Tebliğler Dergisi, Karar Sayısı:32 Karar Tarihi: 2000.
[9] Ayaz, S., Okul Öncesi Öğretmenlerinin ve Öğretmen Adaylarının Bilgisayar Destekli Eğitim Hakkındaki Görüş ve Tutumlarının İncelenmesi, Yüksek Lisans, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 2005
[10] Prof. Dr. Ersöz A., Prof. Dr. Çakır A.,Dr. Özkan N., Yrd. Doç. Dr. Cephe T. P., Dr. Demir G., Yrd. Doç. Dr. Peker B. G., Time For English Teachers Book Grade 4, Ankara, Devlet Kitapları Müdürlüğü, 2007.
[11] Senemoğlu, O., Yabancı Dil Öğretiminde Çıkmazlar, Dilbilim VII, İstanbul, 135-140, 1987.
[12] Günday, R., Yabancı Dil Öğretiminde Başarısızlığa Neden olan Etmenler Üzerine Bir Araştırma, Milli Eğitim, Sayı 175, 210-228, 2007.
[13] Demirel, Ö. İlköğretim Okullarında Yabancı Dil Öğretimi, M.E.B, İstanbul, 1999.
[14] Arıcı, N. ve Demir, C., Metinden Konuşma Sentezleme Sistemlerinin Yabancı Dil Eğitiminde Kullanımı, Türkiye’ de Yabancı Dil Eğitimi Ulusal Kongresi, 2007.

orjinal metin için….

[ad_2]

İlgili Terimler :

ZİYARETÇİ YORUMLARISizde kendi yorumlarınızı gönderebilirsiniz...

 

İlginizi Çekebilir